NE DÜŞÜNÜYORUZ ?


Ortadoğu'da işler her geçen gün karışıyor. Ortadoğu toprakları, kan ve gözyaşıyla yıkanmaya devam ediyor. Savaşların ardı arkası kesilmiyor. Tüm Ortadoğu kana bulanmadan, tüm Ortadoğu kaosa teslim olmadan bitmeyecek bir oyun oynanıyor...
Ortadoğu'nun bu durumuna seyirci kalamazdık. Ortadoğu'nun hazin sonunu bir kenardan oturup izleyemezdik. İnsanlık katledilirken, insanlık onuru ayaklar altına alınırken, olanlara duyarsız kalamazdık. Her yerden çığlıklar yükselirken, acı feryatlar yeri göğü çınlatırken, hıçkırıklar dört bir yanda yankılanırken, kulaklarımızı tıkayamazdık. Masumların gözyaşı sel olmuş oluk oluk akarken, açlık ve sefalet her yana yayılırken, gözlerimizi kapatamazdık. Kan akmadık günün görülmediği, ölüm haberlerinin sıradanlaştığı, insan hayatının hiçe sayıldığı bu toprakları görmezden gelemezdik. Anneler artık ninni söyleyemiyorsa, çocukların yüzü artık gülmüyorsa, babalar artık evine ekmek götüremiyorsa ve tüm bunlar yanı başımızda cereyan ediyorsa, biz arkamızı dönemezdik. Üstelik kendimiz de aynı geminin içindeyken. Geminin güvertesi alev alev yanarken, kendi kamaramızdan ateşi seyredemezdik…
Ortadoğu hastaydı. Teşhisin konulup tedavi edilmesi gerekti. Aslında teşhis daha en başından belliydi ve herkes tarafından biliniyordu. Ama insanlar ya umursamazlıktan ya da korkudan bunu dile getiremiyordu.
Ortadoğu'nun hastalığının teşhisi çok basitti. "Bölünmüşlük". Ortadoğu'da birçok devlet vardı. Birbirini önemsemeyen, birbirini yok sayan ve hatta birbirine düşmanlık eden birçok devlet. Bölünmüş Ortadoğu devletlerinin, ne kendilerine bir faydası vardı, ne de komşularına. Ortadoğu devletlerinin bir iki tanesini hariç tutarsak, kalan hepsi küresel güçlerin oyuncağı haline gelmiş durumda. Ve bu devletler, halklarına zulmediyor. Ne yazık ki; kendi vatandaşlarını öldüren, işkence yapan, baskıcı ve yıldırıcı politikalarla halkını bıktıran Ortadoğu devletlerinin bu coğrafyadaki sayıları hiç de az değil.
Teşhisi belli olan Ortadoğu'nun, tedavisi de belli aslında. "Birlik Olmak". Kendi içinde birlik olan bir Ortadoğu, her sorununu kendisi çözebilir. Küresel güçlerin oyun alanı haline gelmiş Ortadoğu coğrafyası, Ortadoğu devletlerinin güç birliği yapmasıyla bu oyunu bozabilir. Birleşen bir Ortadoğu, küresel güçlerin bu coğrafyadaki tesirini minimuma indirebilir. Kendi kararlarını kendisi veren, ülkesi için en iyi icraatları ortaya koyan ve halkının menfaati için çalışan devlet mekanizmaları kurulabilir Ortadoğu’da. Ama bunların tek başına yapılabilmesi mümkün değil. Küresel güçlerin, insanlık namına buna müsaade etmesi beklenemez. Ortadoğu ülkelerinde, halkın ve devletin tek yürek olması, birbirini kucaklayabilmesi öyle kolayca olabilecek bir şey değil. Aksine çok meşakkatli ve çok zor. Bu zorluk; ancak Ortadoğu ülkelerinin birlikte hareket etmesi ile aşılabilir.

NEYİ HEDEFLİYORUZ ?


Teşhisi ve tedavisi belli olan Ortadoğu'da, çözüm üretebilmek için eksik olan tek şey "Birlikte Düşünme İrade ve Azmi"dir. Ortadoğu devletleri; Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Filistin, Irak, İran, Katar, Kuveyt, Lübnan, Mısır, Suriye, Suudi Arabistan, Türkiye, Umman, Ürdün ve Yemen birlikte düşünme iradesini gösterebilirlerse ve azimli bir şekilde bunu sürdürebilirlerse, Ortadoğu kendi gücüne kavuşabilecektir.
Temennimiz odur ki; Ortadoğu'daki devlet yöneticileri bir araya gelip, birlikte düşünme irade ve azmini ortaya koyabilsinler. Lakin şu ortamda bu temennimizin karşılık bulması biraz zor gibi gözüküyor. Bu durumda, Ortadoğu halkları kendi geleceklerine kendileri sahip çıkmak zorundadırlar. Eğer devlet yöneticileri gerçeği göremiyor ya da görüp de görmezden gelmek istiyorlarsa, Ortadoğu insanı bu yöneticilere ne yapmaları gerektiğini söyleyecektir. Ortadoğu halkları, Ortadoğu’nun birleşmesi için gereken iradeyi kendileri ortaya koyacaklardır.
Bugün için yapılması gereken; Ortadoğu'yu birleştirerek, Ortadoğu'yu tek bir güç haline getirmektir. Böylelikle; hem Ortadoğu coğrafyasındaki kan ve gözyaşı bitecek, hem de tüm dünyaya huzur ve barışın gelmesi için çok önemli bir adım atılmış olacaktır.
Ortadoğu’daki olası bir birleşmeyle; Ortadoğu devletleri, kendi varlıklarını sürdürmeye devam edecekler; ancak bir araya gelerek kuracakları "Birleşik Ortadoğu" çatısı altında güç birliği yaparak, Ortadoğu topraklarına barışı, huzuru ve refahı getireceklerdir. Ortadoğu devletlerinin kardeşlik hukuku çerçevesinde, kimsenin kimseyi ezmeyeceği ve birinin diğerini tahakküm altına almaya çalışmayacağı bir birlikteliğin kurulması pekala mümkündür.
Birleşik Ortadoğu fikri, birlik olma yolunda atılmış ilk adımdır. Birleşik Ortadoğu fikri, bir sürecin başlangıcıdır. Birleşme sürecinde, nasıl bir birleşme olacağı, tüm Ortadoğu halklarının düşüncesi ve iradesi çerçevesinde şekillenecektir. Ortadoğu halkları, zaman içinde kendileri için en iyi "Birlikteliği" kurgulayacaklardır.

Bülent Köse
Başkan