Ortadoğu'da Nasıl Bir Birleşme Olmalı

 

 

Ortadoğu'ya barışın gelmesi, huzurun hâkim olması ve Ortadoğu'nun refahının artması için, Ortadoğu devletlerinin birleşmesi şart. Tüm Ortadoğu halklarının ve tüm Ortadoğu devlet adamlarının bunu iyi anlaması gerek. Ortadoğu devletleri, bir araya gelerek güçlerini birleştirecekler ve kendi sorunlarını kendileri çözeceklerdir.
Ortadoğu'nun problemlerinin temel kaynağı bölünmüşlük ve istikrarsızlıktır. Bölünmüşlüğü ve istikrarsızlığı çözmenin yolu birleşerek güçlü bir otorite kurmaktır. Ortadoğu devletlerinin tek başlarına sağlayamayacakları otoriteyi, bir araya gelerek kuracakları Birleşik Ortadoğu sağlayacaktır.
Ortadoğu devletleri; Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Filistin, Irak, İran, Katar, Kuveyt, Lübnan, Mısır, Suriye, Suudi Arabistan, Türkiye, Umman, Ürdün ve Yemen bir araya gelerek, ortak akıl çerçevesinde birleşmenin hukuki alt yapısını oluşturacaklar ve yine kendi yapacakları kanunlar ışığında ülkelerini birbirleri ile bütünleştireceklerdir. Burada esas olan iyi niyetli yaklaşımdır. Birleşmek için bir araya gelen Ortadoğu ülkeleri, saygı ve sevgi çerçevesinde, iyi niyeti ön planda tutarak ve kardeşlik hukuku temelinde hareket ettikleri takdirde, kısa zamanda birleşmeyi gerçekleştireceklerdir.
Bir Ortadoğu devleti olmasına rağmen, zulüm yapan İsrail Devleti, Birleşik Ortadoğu’ya üye olamayacaktır. Fakat İsrail vatandaşları, tercih ettikleri bir Ortadoğu devletine yerleşerek, Birleşik Ortadoğu vatandaşlığını kazanma hakkına sahiptirler. İsrail, 1967 sınırları çerçevesinde Ortadoğu’daki varlığını sürdürmeye devam edecektir.
Buradaki birleşme ile amaçlanan; Ortadoğu'daki 15 devletin ortadan kaldırılıp yerine tek bir devletin kurulması değildir. Amaç 15 tane Ortadoğu devletini, Birleşik Ortadoğu çatısı altında bir araya getirmektir. 15 ayrı Ortadoğu devletinin gerçekleştireceği bu birleşme ile Ortadoğu'da güçlü bir otorite oluşturulacaktır. Şu andaki mevcut Ortadoğu ülkeleri, Birleşik Ortadoğu şemsiyesi altında varlığını sürdüreceklerdir.
Günümüz devlet yönetim biçimlerine hiç benzemeyen, kendine özgü bir tarzda kurgulanacak olan Birleşik Ortadoğu, kendisini oluşturan 15 devletin belli kurallar çerçevesinde varlığını sürdürmesine olanak sağlayacak şekilde dizayn edilecektir. Ortadoğu devletleri, uluslar arası alanda var olmaya devam edecek ve kendilerini temsil etme haklarını ellerinde bulunduracaklardır. Birleşik Ortadoğu, kendisini oluşturan devletleri şimdikinden çok daha güçlü hale getirecek ve onlardan aldığı güçle, Ortadoğu'da sağlam ve sarsılmaz bir otorite kuracaktır.
Siyasal birleşmeyi sağlayan Ortadoğu ülkeleri; ilerleyen süreçte ekonomik, sosyal, askeri, kültürel velhasıl her alanda bütünleşerek, Birleşik Ortadoğu’nun temelini sağlamlaştıracaklardır.
Burada dikkat edilmesi gereken husus, birleşmenin her şeyden önce zihinlerde ve gönüllerde başlaması gerektiğidir. Zihinler ve gönüller birleşirse, kalan tüm birleşme gereksinimleri kendiliğinden gerçekleşecektir. Eğer zihinler ve gönüller birleşmezse; siyasal, ekonomik ve benzeri birleşmeler gerçekleşse dahi uzun vadeli olamayacak ve istenen sonuçları vermeyecektir. Zihinlerde ve gönüllerde gerçekleşen birleşme, Birleşik Ortadoğu’nun harcı olacaktır. Harç ne kadar sağlam olursa, Birleşik Ortadoğu da o kadar güçlü olacaktır.
Ortadoğu halklarının, birbirlerine karşı geçmişten gelen duygusal bağları vardır. Yüzyıllardır aynı coğrafyada, ortak bir medeniyet etrafında şekillenen, benzer kültürlerde yaşam sürdürmüşlerdir. Bu halkların hayatları, isteseler de istemeseler de çoğu zaman ortak noktalarda çakışmıştır. Ortadoğu insanının gönül köprüleri, çok eski zamanlarda kurulmuştur. Bu köprüler bazen çok işlek bir vazife görürken, bazen de karşılıklı olarak kapatılmıştır. Ancak köprüler hiçbir zaman temelinden sökülüp atılmamıştır. Ortadoğu halklarının arasına soğukluk girdiği dönemler olmuş, yıllarca birbirlerine sırtlarını dönmüşlerdir; ama yine de bu köprüler varlığını sürdürmüştür. Ne zaman ki, halklar arasındaki buzlar erimiş, işte o zaman atıl duruma düşen köprüler tekrar işler hale gelmiştir.
Bugün itibariyle, birbirine karşı gönül bağları zayıflamış Ortadoğu insanını, birbiriyle kısa zamanda kaynaştırmak kolaydır. Küresel güçlerin ve onların yerli işbirlikçilerinin son birkaç yüzyıldır ekmeğe uğraştığı ayrılık tohumlarını, birkaç yılda ortadan kaldırmak, yerine kardeşlik bağlarını yerleştirmek hiç de zor değildir. Yeter ki bu yolda gerçek manada ve samimi niyetlerle birkaç adım atılsın. Gerisi kendiliğinden gelecektir.
Zihinler, şu an için Ortadoğu’nun birleşmesi gerektiğini idrak edebilecek saflıkta değildir. Çünkü son birkaç yüzyıldır küresel güçler tarafından planlı ve programlı bir şekilde sürekli kirletilmiştir. Ancak bu suni kirlenme, ufak bir çabayla temizlenebilecektir. Zoraki olarak beyinlere yerleştirilen aldatmacalar, yalanlardan ibaret bilgi kirliliği ve batıl şartlandırmalar hemen temizlenecektir. Zihni arındırılan Ortadoğu insanı, Ortadoğu halkları için tek kurtuluş yolunun Birleşik Ortadoğu olduğunu hemen idrak edecektir. Hemen, birleşmenin ana hatları ve nasıl bir sürecin gerektiği üzerinde kafa yormaya başlayacaktır. Zihinler, karşılıklı olarak, çok hızlı bir şekilde birbiriyle kenetlenecektir.
Birleşmeden bahsedince; şu an dünyada hali hazırda var olan iki büyük birlikteliğe değinmeden geçmek olmaz. Bunlar, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği’dir. İster ABD olsun, ister AB olsun, her ikisi de kendisini oluşturan ülkelerin gücüne güç katmıştır. Oluşturdukları birliktelik, onları, dünyanın siyasal, ekonomik, askeri, kültürel, sanatsal, teknolojik velhasıl her alanında söz sahibi yapmıştır.
Amerika Birleşik Devletleri, 50 eyaletin birleşmesiyle 1776 yılında kurulmuştur. 1788 yılında anayasa kabul edilmiştir. Her eyalet aslında birer devlettir. Ancak eyaletler, uluslar arası alanda bizatihi varlık göstermezler. Her eyalet, kendi devlet başkanlarını yani valilerini kendileri seçerler. Her eyaletin kendine özgü kanunları vardır. 50 eyalet tarafından seçilen Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, devlet yönetiminde en üst düzeydeki yetkilidir. Senato ve kongre de, 50 eyalet tarafından belirlenmiş temsilcilerden oluşur. Amerika Birleşik Devletleri bu haliyle federal anayasal bir cumhuriyet olarak tanımlanabilir.
Avrupa Birliği, 28 devletin bir araya gelmesiyle 1992 yılında kurulmuştur. 1957 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğu adı altında ilk temeller atıldığında sadece 6 kurucu üye devlet vardı. Üye devletlerin her biri, uluslar arası alanda bizatihi varlık gösterir. Üye ülkeleri bağlayan standart yasalar oluşturulmuştur. Her bir üye ülke ortaklaşa geliştirilen bu mevzuata uymayı taahhüt eder.  Avrupa Birliği’nin idaresi, üye devletlerce belirlenen; Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği Konseyi, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Adalet Divanı vasıtasıyla gerçekleştirilir. Avrupa Birliği, siyasi ve ekonomik bir örgütlenme olarak tanımlanabilir.
Görüldüğü üzere, Amerika Birleşik Devletleri, çok ileri düzeyde bir birleşme örneğiyken; Avrupa Birliği, daha yüzeysel bir birlikteliğe örnek olarak gösterilebilir. Birleşik Ortadoğu, bu iki örneğin dışında, tamamen kendine özgü bir birleşme modeli çerçevesinde inşa edilecektir. Ne Amerika Birleşik Devletleri kadar sıkı, ne de Avrupa Birliği kadar gevşek bir birleşme olacaktır. Kendine özgü ilkeler ve kurallar ortaya konularak, ideal birleşme hukuku oluşturulduktan sonra birleşme sağlanacaktır. Hak ve Adaletin gölgesinde, kardeşlik bağı temelinde, hukuk normları belirlenecek ve en etkin biçimde uygulamaya konulacaktır. Ortadoğu insanının, ortak akıl ve sağduyusu ile şekillenecek olan birleşme hukuku, Birleşik Ortadoğu’yu sağlam bir temel üzerine oturtacak ve geleceğe emin adımlarla yürümesini sağlayacaktır.
Birleşik Ortadoğu’nun yönetimi, hem üye devletlerin politikaları, hem de Ortadoğu insanının iradesiyle birlikte ortaklaşa gerçekleştirilecektir. Üye ülkelerin devlet başkanları, Birleşik Ortadoğu’nun yönetimine bizzat katılırken, aynı zamanda Ortadoğu halkları da Birleşik Ortadoğu yönetiminde söz sahibi olacaklardır. Bu iki unsurun, aynı oranda yönetimde etkin olacağı bir modelleme kurgulanacaktır. Birleşik Ortadoğu’ya üye devletlerin, kendi ülkelerindeki egemenliği ve uluslar arası arenadaki varlığı eskiden olduğu gibi devam edecek; sadece Birleşik Ortadoğu’nun ortak hukuk kuralları çerçevesinde, ilgili mevzuata uygun davranma yükümlülüğü bulunacaktır.
Birleşik Ortadoğu, küresel emperyalizme alternatif olarak kendi medeniyetini kuracak ve tüm insanlığı kucaklayarak, mutlu, huzurlu ve herkes için yaşanabilir bir dünya inşa etmek için çaba gösterecektir.
Birleşik Ortadoğu, hem kendi coğrafyasında hem de tüm dünyada, barışı tesis etmek için Hakk-ı ve Adaleti hakim kılmak için üzerine düşeni yapacaktır.